7 ULU OZANIMIZ
KÖRKÜLER KASABASI - YALVAÇ - ISPARTA :: BELDEMIZI ve BOLGEMIZI TANIYALIM. :: BELDEMIZDEKI SOSIAL VE KULTUREL ETKINLIKLER :: KULTUREL ETKINLIKLER
1 sayfadaki 1 sayfası
7 ULU OZANIMIZ
YUNUS EMRE’NİN GÖZÜ İLE Büyük Alevi / Bektaşi Tasavvuf şairlerinden Yunus Emre’nin, 1238 yılında doğduğu ve 1320’de Hakka yürüdüğüdür sanılıyor. Hacı Bektaş Veli bendelerinden ve Taptuk Emre’nin dervişlerinden olan Yunus’un, Anadolu’nun bir çok bölgesinde iddia edilen mezarları olmasına rağmen Eskişehir civarında yaşadığı sanılıyor. Ali almış sancağını eline Çekilip giderler mahşer yerine Hasan’ı Hüseyn’i almış yanına Ah ümmetim deyu ağlar Muhammed. Yunus eder gelin kadrin bilelim Fırsat elde iken tevhid edelim Ruhu için salavat getirelim Ah ümmetim deyu ağlar Muhammed BALIM SULTAN’IN GÖZÜ İLE Hacı Bektaş Veli’den sonra Bektaşiliğe ciddi bir kurum niteliği kazandıran, onu düzenli bir ocağa dönüştüren bir kişi diye bilinen Balım Sultan’ın 1516 da vefat ettiği sanılıyor. En önemli icraatlarından biri Osmanlı Padişahı Sultan 2. Beyazit’i, sıradan bir katılımcı sıfatı ile Cem ayinine dahil etmek olmuştur. Şiirlerinde ‚”Şâh-i merdân gibi ere tapının, Kim idi bekçisi o dört kapunun” örneğinde görüldüğü gibi büyük bir Hz. Ali aşkı görülür. Bazı kaynaklar onun Ehl-i Beyt soyundan olduğunu vurgularkeniö diğer başka kaynaklar ise Arnavut kökenli olduğunu belirtmektedirler. Benim sevdiceğim Ali’dir Ali Ali’yi sevenler olmaz mı deli Pirimin elinden içmişim dolu Ali’yi seversen değme yarama Hüdai’nin Gözü ile Tasavvuf şiir ve deyişleri ile tanınan asıl adı Sabri Orak olan Aşık Hüdai, 1940’da Maraş / Göksun ilçesi Yoğunoluk köyünde doğdu. Küçükken saz çalmayı öğrenen Ozan, okuma yazmayı asker de öğrendi.Giderek geliştirdiği çalışmalarında bir çok alanda ödüller alan Hüdai Baba, 23 Kasım 2001 de Hakka yürüdü. Faydası olmayan bahardan yazdan, Yüce dağ başının kışı daha makbuldür. Cahilin yaptığı sohbetten sözden Ali’min hayali düşü makbüldür. Lokma yeme namert olan elinden, Sonra kurtulamazsın acı dilinden, Namertlerin kaymağından balından, Merdin kuru yaban aşı makbuldür. Hüdayi konuşur bir ince dilden Hal ehli olmayan ne bilsin halden Bilgisiz, görgüsüz, duygusuz bir kuldan Ölülerin mezar taşı makbuldür. ABDAL MUSA SULTAN’IN GÖZÜ İLE Anadolu’nun ünlü Evliyalarından ve Ozanlarından olan Abdal Musa Sultan, aslen Azerbaycan’ın Hoy kasabasından Anadolu’ya gelmiş ve Antalya / Elmalı / Tekke köyünde, önemli bir dergah kurmuştur. Rivayete göre Hacı Bektaş Veli’nin önemli Halifelerindendir ve amcası Haydar Ata’nın oğlu, Hasan Gazi’nin oğludur. Kaygusuz Abdal Menkıbesinde “Kösre Musa” adıyla da anılır. 14. Yüzyılda yaşamış olan Evliyanın Anadolu erenleri içinde ki makamı Sultanlık, mertebesi Abdallıkdır. Pir evindeki hizmet postu ise, “Ayakçı Postu”dur. Bu post Bektaşi tarikatındaki on iki posttan on birincisi olup, diğer adı “Abdal Musa Sultan Postu”dur. Ayakçılık, Abdallık mertebesidir Muhammed Ali’nin kıldığı dava, Yok meydanı değil, var meydanıdır. Muhammed Kırklar’a niyaza geldi, Ar meydanı değil, er meydanıdır. Abdal Musa Sultan gerçek er ise, Ali’yi sevenler muhip yar ise Hakk’ın maksuduna erem der isen, Urganı boynunda dar dediler. AŞIK MAHZUNİ’NİN GÖZÜ İLE: Aşık Mahsuni Şerif, 3 Ocak 1943 tarihinde Afşin’e bağlı Berçenek köyünde doğdu. 1956 yılında Mersin Astsubay Hazırlama Okuluna girdi. 1959’da Ordonat Teknikerolarak Ankara Ordonat Tekniker Okuluna geldi ve bir süre sonra Askeriyeden ayrılmak durumunda kaldı. Türk Halk müziğine olan ilgisi sonucu bir gurup aşık ile Aşıklar Derneğini kurdu. Anadolu Ozanlarından, özellikle Pir Sultan’dan son derece etkilendi. Yüzlerce kaset ve beste yaptı. 17 Mayıs 2002 tarihinde Hakka yürüdü. Kabri, Hacı Bektaş Veli’nin mekanına yakın bir yerde defn edildi Üryan Büryan Vardım Pir Dergahına Medet Ya Muhammet Ya Ali Diyerek Gönül Verdim Gönül Şahlar Şahına Hünkar Hacı Bektaş Veli Diyerek Hasan-Ül Asker’ i Ol Ali Aba Muhammet Mehciye Mest-Ü Merhaba Serin Koymuş Serin Mahzuni Baba Yol Muhammet Ali Yolu Diyerek SEYYİD ALİ SULTAN’IN GÖZÜ İLE: Bazı kaynaklara göre Hacı Bektaş Veli’nin oğlu olduğu iddia edilen ve asıl ismi İbrahim olan, Bektaşiler arasında Kızıl Deli namı ile anılan Seyyid Ali Sultan, Pehlivanların Piri olarak da kabul edilir. Balkanlarda önemli Bektaşi dergahlarının açılımı ve gelişimini sağlamıştır. 1310- ile 1402 arasında yaşayan “Hızır Lala” veya “Hızır Lale” lakabları ile de tanınan Sultan’ın kabri Dimetoka, Demirviran köyünde, kurduğu Dergâhın bahçesindedir. Can ile canan Ali, canda cananım Ali, Alemin ümidi sensin Hacı Bektaş-ı Veli. KALENDER ÇELEBİ’NİN GÖZÜ İLE HacıBektaş Veli’nin torunlarından olduğuna inanılan ve Hacı Bektaş Dergahı’nda postnişin makamıinda (en yüksek makam) da bulunmuş olan Kalender Çelebi 1476 yılında doğmuş, Osmanlıya karşı Orta Anadolu’da başlayıp Toros ve güneylere kadar uzanan Alevi ayaklanmasına önderlik etmiş ve 22 Haziran 1527’de pusuya düşürülerek öldürülmüştür. Allah bir, Muhammed, Ali, Nazar eyle bari bana, İzz-ü celalin aşkına, Çektirme şol zari bana Pirlere niyaz ederiz, Yalan dünyayı nideriz Ölürüz hasret gideririz, Göster şol didarı bana GÜZİDE ANA’NIN GÖZÜ İLE 18 Yüzyılda yaşayan ve kabri Hacı Bektaş dergâhı avlusunda bulunan Feyzullah Çelebi’nin kızı Güzide Ana da aynı sevgi ve coşku ile Hz. Ali sevgisini dile getiriyor. Medet Allah, ya Muhammed, ya Ali, Dertliyim derdime dermana geldim, Bunlardan kurtaran Bektaş Veli Dertliyim derdime dermana geldim. | |
vbrep_register("11631") |
KÖRKÜLER KASABASI - YALVAÇ - ISPARTA :: BELDEMIZI ve BOLGEMIZI TANIYALIM. :: BELDEMIZDEKI SOSIAL VE KULTUREL ETKINLIKLER :: KULTUREL ETKINLIKLER
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz