4 KAPI 40 MAKAM
KÖRKÜLER KASABASI - YALVAÇ - ISPARTA :: BELDEMIZI ve BOLGEMIZI TANIYALIM. :: BELDEMIZDEKI SOSIAL VE KULTUREL ETKINLIKLER :: KULTUREL ETKINLIKLER
1 sayfadaki 1 sayfası
4 KAPI 40 MAKAM
Bu vesile ile ellerine geçen fırsatları çok zalimce kullanmış, gerek Kerbela ve gerekse daha sonraları çocukları ve torunlarından intikam almışlardır. Hz. Ali ise İslam içinde kan dökülmemesi Hz. Muhammed’in “Müslümanlar benden sonra birbirine kılıç çekmesinler” Hadisine bağlı kalarak ilk yıllarda uğradığı haksızlıklara rağmen şiddet kullanmamış, taraftarlarını şiddet kullanmaktan men etmiştir. Bütün bunlara rağmen Ehli Beyt ve 12 İmam’ların uğradığı zulüm ve haksızlık adeta tarihte eşine az raslanan zulümler arasına girmiştir. Hz. Ali’den sonra onun torunlarından İmam Cafer Sadık ve son İmam Mehdi dışında tüm soyu kesilerek, vurularak, zehirlenerek, sürülerek yok edilmişlerdir. Sadece kendileri değil, diğer aile bireyleri ve sevenleri de bu zulümden paylarında düşeni almışlardır.
Hakkında Camilerde, meydanlarda, kamu kurumların da sövme ve küfür etme fasılları oluşturulmuş, bilhassa Emeviler devrinde Camiler de Hz. Ali ve Ehl-i Beyt’e sövmek ve hakaret etmek zorunluluk haline getirilmiş, buna uymayanlar ise şiddetli bir şekilde cezalandırılmışlardır.
Hz. Ali için ayrıca Hz. Muhammed şunu söylemiştir. “Ali’den üstün yiğit (feta), zülfikardan üstün kılıç yoktur”. Bütün bunlardan dolayı Hz. Ali’ye Allahın Aslanı adı verilmiştir. Hz. Ali’yi temsil eden fotoğrafların çoğunda bu işlenmiş ve Hz. Ali bir Aslan ile birlikte sembolize edilmiştir. Ancak bu sembolize sadece Hz. Ali’nin kuvvet ve kudretini temsil etmek için değil, aynı zaman da Hz. Muhammed’in Mirac’a giderken karşısına çıkan Aslan’nın ağzına yüzük atarak ve daha sonra Hz. Ali’nin bu yüzüğü kendisine iade etmesi ile de ispatlanmıştır.
Hz. Ali çevresine sürekli yararlı olduğu, onun “Adalet, halkın dirliği ve düzeni, idarecilerin ise süsü ve güzelliğidir.” veya “Yakınlarına yardımı bırakan, düşmanlarına yardım etmiş olur”
sözlerinden de anlaşılmaktadır.
Hz. Ali, Hz. Peygamberin emirlerine, sözlerine ve icraatlarına sürekli uymuştur. Peygamber onun için “Ali benim bilgimin kapısıdır. Tebliğe memur olarak gönderdiğim şeyleri benden sonra ümmetime bildiren, açıklayan kişidir. O’nu dinleyin. O’na baş kaldırmak nifaktır” diyerek bunu teyit etmiştir.
Hz. Ali sadece şefkatli değil aynı zamanda “Merhamet ve ibâdetlerin en hayırlısı, gizli sadaka vermek ve inzivâ köşesinde ibâdet etmektir.” Diyerek yoksulları korumanın da merhametlerin en iyisi olduğunu vurgulamıştır.
Hz. Ali son derece temiz bir zattır. Bu temizliği sadece dış görünüşü, elbiselerinin temiz olması değil, beden ve ruh temizliğde içerir. Onun “ Bedenin orucu, irâde ve ihtiyarla azaptan korkup sevâba girmeyi, ecre nâil olmayı dileyerek yemekten kesilmektir. Nefsin orucu, beş duyuyu öbür suçlardan çekmek, kalbi de bütün şer sebeplerinden ayırmaktır. Kalbin orucu, dil orucundan; dilin orucu, karnın orucundan hayırlıdır. Veya “Dilini küfre alıştırma. Tatli dilli ol. Yoksa önüne gelene havlayan köpeklere dönersin. Halkı zorla kendine nefret ettirirsin.” Sözleri bunun kanıtıdır. O bu sözleri ile yaramaz işlerden de kaçınmayı da öğütlemektedir . Haksızlık önünde eğilmeyiniz. Çünkü haksızlıkla beraber şerefinizi de kaybedersiniz.
Haksızlıklara isyan etmeyenler, onlardan gelecek her musibete katlanmalıdır.
Hakkında Camilerde, meydanlarda, kamu kurumların da sövme ve küfür etme fasılları oluşturulmuş, bilhassa Emeviler devrinde Camiler de Hz. Ali ve Ehl-i Beyt’e sövmek ve hakaret etmek zorunluluk haline getirilmiş, buna uymayanlar ise şiddetli bir şekilde cezalandırılmışlardır.
Hz. Ali için ayrıca Hz. Muhammed şunu söylemiştir. “Ali’den üstün yiğit (feta), zülfikardan üstün kılıç yoktur”. Bütün bunlardan dolayı Hz. Ali’ye Allahın Aslanı adı verilmiştir. Hz. Ali’yi temsil eden fotoğrafların çoğunda bu işlenmiş ve Hz. Ali bir Aslan ile birlikte sembolize edilmiştir. Ancak bu sembolize sadece Hz. Ali’nin kuvvet ve kudretini temsil etmek için değil, aynı zaman da Hz. Muhammed’in Mirac’a giderken karşısına çıkan Aslan’nın ağzına yüzük atarak ve daha sonra Hz. Ali’nin bu yüzüğü kendisine iade etmesi ile de ispatlanmıştır.
Hz. Ali çevresine sürekli yararlı olduğu, onun “Adalet, halkın dirliği ve düzeni, idarecilerin ise süsü ve güzelliğidir.” veya “Yakınlarına yardımı bırakan, düşmanlarına yardım etmiş olur”
sözlerinden de anlaşılmaktadır.
Hz. Ali, Hz. Peygamberin emirlerine, sözlerine ve icraatlarına sürekli uymuştur. Peygamber onun için “Ali benim bilgimin kapısıdır. Tebliğe memur olarak gönderdiğim şeyleri benden sonra ümmetime bildiren, açıklayan kişidir. O’nu dinleyin. O’na baş kaldırmak nifaktır” diyerek bunu teyit etmiştir.
Hz. Ali sadece şefkatli değil aynı zamanda “Merhamet ve ibâdetlerin en hayırlısı, gizli sadaka vermek ve inzivâ köşesinde ibâdet etmektir.” Diyerek yoksulları korumanın da merhametlerin en iyisi olduğunu vurgulamıştır.
Hz. Ali son derece temiz bir zattır. Bu temizliği sadece dış görünüşü, elbiselerinin temiz olması değil, beden ve ruh temizliğde içerir. Onun “ Bedenin orucu, irâde ve ihtiyarla azaptan korkup sevâba girmeyi, ecre nâil olmayı dileyerek yemekten kesilmektir. Nefsin orucu, beş duyuyu öbür suçlardan çekmek, kalbi de bütün şer sebeplerinden ayırmaktır. Kalbin orucu, dil orucundan; dilin orucu, karnın orucundan hayırlıdır. Veya “Dilini küfre alıştırma. Tatli dilli ol. Yoksa önüne gelene havlayan köpeklere dönersin. Halkı zorla kendine nefret ettirirsin.” Sözleri bunun kanıtıdır. O bu sözleri ile yaramaz işlerden de kaçınmayı da öğütlemektedir . Haksızlık önünde eğilmeyiniz. Çünkü haksızlıkla beraber şerefinizi de kaybedersiniz.
Haksızlıklara isyan etmeyenler, onlardan gelecek her musibete katlanmalıdır.
KÖRKÜLER KASABASI - YALVAÇ - ISPARTA :: BELDEMIZI ve BOLGEMIZI TANIYALIM. :: BELDEMIZDEKI SOSIAL VE KULTUREL ETKINLIKLER :: KULTUREL ETKINLIKLER
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz