NAKŞİ MÜHENDİS, NURCU DİŞ HEKİMİ, İSMAİLİ HUKUKÇU, FETHULLAHÇI MİMAR…
1 sayfadaki 1 sayfası
NAKŞİ MÜHENDİS, NURCU DİŞ HEKİMİ, İSMAİLİ HUKUKÇU, FETHULLAHÇI MİMAR…
NAKŞİ MÜHENDİS, NURCU DİŞ HEKİMİ, İSMAİLİ HUKUKÇU, FETHULLAHÇI MİMAR…
AKP’yi bir konuda kutlamak gerek toplumu acayip, sanal gündemlerle meşgul ederek, kafasındaki düzeni inceden inceye kurgulayıp, yaşama geçiriyor. Esasen yılların beklentisinin taçlandırılma dönemidir tanık olduğumuz ve ders almak gerek!
Tarihsel bir gerilimin, bir anlayış lehine dönüştüğünü gözlüyoruz. Önce kadınları yaz sıcağında bile bezlere sarıp sarmalamayı özgürlük diye kakaladılar bize, yetmedi, demokratik anlayış adına, varlığını bu demokratik düzeni yıkmak üzerine inşa etmiş insanlara kucak açmamızı istediler. İnandık… Avrupa’lı dostların tarifleri gözümüzü kör etti. Adı inanç özgürlüğü diye konan, giderek dönüşüp, küresel bir sömürü düzeninin yeni biçimi olan bu yaklaşım, aklımızı, ruhumuzu, bedenimizi esir aldı…
Oh olsun mu desem, yuh olsun mu?
YOK HÜKMÜNDE YÖÖÖK
YÖK’ün ne denli iç karartan, despot bir kurum olduğunu bilmem söylemeye gerek var mı? 12 Eylül askeri rejimi her yapıyı denetlemek, hazır olda tutmak, boyun eğdirmek için bir karakol kurdu. YÖK’de özgür düşünceye karşı bir karakol, bilime ihanet etme merkezi, insanlık dışı bir örgütlenmedir kuşkusuz.
Dönüşen, değişen, bilişimin etkisiyle hızlanan dünyaya direnmek istediyse de YÖK ve akıl hocaları, olmadı. Psikolojik ve siyasal iklim değişti ve nihayetinde önümüzde ucube bir yapıyla baş başa kaldık.
Söz de laik, demokratik rejimi ilelebet payidar kılmak için darbe yapan 12 Eylül ABD paşaları, geldiler sıçtılar taşa! İliklerine dek sinmiş komünizm korkusu/düşmanlığı, gericiliğin, tarikatçılığın önünü açtı ve şimdi onların varlıklarını tehdit eder oldu. Eh kendi aklınla gerdeğe girmezsen böyle olur… ABD son derece pragmatiktir. Dostları yok, çıkarları vardır. Bizim paşalar iki kutuplu dünyanın çökeceğini tahmin etmemiş olmalılar ki, ABD’nin yeni ortak edinebileceğini hesap edemediler demek…
Neyse anlayacağınız rejim bekçiliği yapmak için zırt pırt toplanan YÖK kurulları, rektörler arası kurul falan el değiştirmiş vaziyette… Tuhaf yani… Artık buralarda AKP ideolojisine uygun bolca karar alınıp, kolayca uygulanıyor. Çankaya’daki noter hizmeti de hızla veriliyor…
Eski biçimle YÖK’un ruhuna El Fatiha! Yaşasın yeni YÖK!
DİNSİZ DEVLET ÖZLEMİ
Demokrasi timsali kahraman yazarlar/siyasiler/düşünürler KATSAYI kararıyla ilgili olarak özgürlük nutukları/çığlıkları attılar. En başarılı şakşakçılar ön saflarda yer tutarak böyyük yok hükmünde YÖK’ü ve siyasi iktidarı öve öve bitiremediler. Ortaya çıkan tablonu için LAİKLİK KARŞITI diyenlere de gerici, çağdışı, özgürlük düşmanı diye sövdüler…
Sorun açık, ben ve tüm demokrat olduğunu UMANLAR/SANANLAR ve SAHİCİ DEMOKRATLAR DİNSİZ BİR DEVLET İSTEMELİYİZ/İSTİYORUZ! Asıl mesele de budur. Anlayacağınız diyanet işleri başkanlığı gibi, devletin resmi din dayatması için kurulmuş bir kurum varken ve bu kurum üç beş bakanlığın toplamı kadar bütçeye sahipken ve aynı kurum birilerinin inancını yaymak, birilerini de köşeye sıkıştırmak için bir yerde örgütlü beklerken, kim, hangi özgürlükten söz edecek, söyleyin bana! Bitmedi…
Toplumun ciddi bir nüfusunun itirazına karşın, AİHM kararlarını hiçe sayarak, her türlü ahlaki ölçüyü reddederek, birileri, diğerine ZORLA DİN DERSİ VERİYOR ve bu hala YASALARLA MEŞRU SAYIYORSA kim o ülkenin Laik ve Demokratik olduğundan söz edebilir…
Başbakan doktorunu YÖÖÖÖK üyesi yapıyorsa, yandaş yazar EMRE AKÖZ oturduğu yerden bilip, bilmeden ALEVİLERE sallıyorsa ve bundan utanmıyorsa önüne gelen LAİKLİĞİ savunana sövüp, Ergenekoncu diyorsa, katsayılar kalksa ne olur, kalkmasa ne olur…
AÇIN KAPILARI
Herkes işin gerçeğini biliyor da, makyajını silip, maskeyi atıp bu çirkin oyunu bitirmiyor…
Tüm yaşamını mürit olarak geçirmiş, hurafelere ömrünü vermiş adamlar şimdi olduğu gibi, sayıları artarak, her işe burunlarını sokacaklar… Sorun bu ülkenin CEMAATLAR TARİKATLAR CUMHURİYETİ olmasındadır!
Depreme karşı en büyük önlemin ALLAHA AVUÇ açmak olduğunu düşünen yerbilimcilere hazır olun!
Kanser tedavisini iki dua, bir hadisle yapacak HEKİMLER KAPIDA!
Din kitaplarından hareketle fetva verecek, yargılama yapacak KADI KILIKLI YARGIÇLARA AZ KALDI!
Ey büyük ALLAH’IM sen aklımıza sahip ol!
Amin!
Enver Aysever/BirGün
AKP’yi bir konuda kutlamak gerek toplumu acayip, sanal gündemlerle meşgul ederek, kafasındaki düzeni inceden inceye kurgulayıp, yaşama geçiriyor. Esasen yılların beklentisinin taçlandırılma dönemidir tanık olduğumuz ve ders almak gerek!
Tarihsel bir gerilimin, bir anlayış lehine dönüştüğünü gözlüyoruz. Önce kadınları yaz sıcağında bile bezlere sarıp sarmalamayı özgürlük diye kakaladılar bize, yetmedi, demokratik anlayış adına, varlığını bu demokratik düzeni yıkmak üzerine inşa etmiş insanlara kucak açmamızı istediler. İnandık… Avrupa’lı dostların tarifleri gözümüzü kör etti. Adı inanç özgürlüğü diye konan, giderek dönüşüp, küresel bir sömürü düzeninin yeni biçimi olan bu yaklaşım, aklımızı, ruhumuzu, bedenimizi esir aldı…
Oh olsun mu desem, yuh olsun mu?
YOK HÜKMÜNDE YÖÖÖK
YÖK’ün ne denli iç karartan, despot bir kurum olduğunu bilmem söylemeye gerek var mı? 12 Eylül askeri rejimi her yapıyı denetlemek, hazır olda tutmak, boyun eğdirmek için bir karakol kurdu. YÖK’de özgür düşünceye karşı bir karakol, bilime ihanet etme merkezi, insanlık dışı bir örgütlenmedir kuşkusuz.
Dönüşen, değişen, bilişimin etkisiyle hızlanan dünyaya direnmek istediyse de YÖK ve akıl hocaları, olmadı. Psikolojik ve siyasal iklim değişti ve nihayetinde önümüzde ucube bir yapıyla baş başa kaldık.
Söz de laik, demokratik rejimi ilelebet payidar kılmak için darbe yapan 12 Eylül ABD paşaları, geldiler sıçtılar taşa! İliklerine dek sinmiş komünizm korkusu/düşmanlığı, gericiliğin, tarikatçılığın önünü açtı ve şimdi onların varlıklarını tehdit eder oldu. Eh kendi aklınla gerdeğe girmezsen böyle olur… ABD son derece pragmatiktir. Dostları yok, çıkarları vardır. Bizim paşalar iki kutuplu dünyanın çökeceğini tahmin etmemiş olmalılar ki, ABD’nin yeni ortak edinebileceğini hesap edemediler demek…
Neyse anlayacağınız rejim bekçiliği yapmak için zırt pırt toplanan YÖK kurulları, rektörler arası kurul falan el değiştirmiş vaziyette… Tuhaf yani… Artık buralarda AKP ideolojisine uygun bolca karar alınıp, kolayca uygulanıyor. Çankaya’daki noter hizmeti de hızla veriliyor…
Eski biçimle YÖK’un ruhuna El Fatiha! Yaşasın yeni YÖK!
DİNSİZ DEVLET ÖZLEMİ
Demokrasi timsali kahraman yazarlar/siyasiler/düşünürler KATSAYI kararıyla ilgili olarak özgürlük nutukları/çığlıkları attılar. En başarılı şakşakçılar ön saflarda yer tutarak böyyük yok hükmünde YÖK’ü ve siyasi iktidarı öve öve bitiremediler. Ortaya çıkan tablonu için LAİKLİK KARŞITI diyenlere de gerici, çağdışı, özgürlük düşmanı diye sövdüler…
Sorun açık, ben ve tüm demokrat olduğunu UMANLAR/SANANLAR ve SAHİCİ DEMOKRATLAR DİNSİZ BİR DEVLET İSTEMELİYİZ/İSTİYORUZ! Asıl mesele de budur. Anlayacağınız diyanet işleri başkanlığı gibi, devletin resmi din dayatması için kurulmuş bir kurum varken ve bu kurum üç beş bakanlığın toplamı kadar bütçeye sahipken ve aynı kurum birilerinin inancını yaymak, birilerini de köşeye sıkıştırmak için bir yerde örgütlü beklerken, kim, hangi özgürlükten söz edecek, söyleyin bana! Bitmedi…
Toplumun ciddi bir nüfusunun itirazına karşın, AİHM kararlarını hiçe sayarak, her türlü ahlaki ölçüyü reddederek, birileri, diğerine ZORLA DİN DERSİ VERİYOR ve bu hala YASALARLA MEŞRU SAYIYORSA kim o ülkenin Laik ve Demokratik olduğundan söz edebilir…
Başbakan doktorunu YÖÖÖÖK üyesi yapıyorsa, yandaş yazar EMRE AKÖZ oturduğu yerden bilip, bilmeden ALEVİLERE sallıyorsa ve bundan utanmıyorsa önüne gelen LAİKLİĞİ savunana sövüp, Ergenekoncu diyorsa, katsayılar kalksa ne olur, kalkmasa ne olur…
AÇIN KAPILARI
Herkes işin gerçeğini biliyor da, makyajını silip, maskeyi atıp bu çirkin oyunu bitirmiyor…
Tüm yaşamını mürit olarak geçirmiş, hurafelere ömrünü vermiş adamlar şimdi olduğu gibi, sayıları artarak, her işe burunlarını sokacaklar… Sorun bu ülkenin CEMAATLAR TARİKATLAR CUMHURİYETİ olmasındadır!
Depreme karşı en büyük önlemin ALLAHA AVUÇ açmak olduğunu düşünen yerbilimcilere hazır olun!
Kanser tedavisini iki dua, bir hadisle yapacak HEKİMLER KAPIDA!
Din kitaplarından hareketle fetva verecek, yargılama yapacak KADI KILIKLI YARGIÇLARA AZ KALDI!
Ey büyük ALLAH’IM sen aklımıza sahip ol!
Amin!
Enver Aysever/BirGün
Enver Ay- Misafir
Vural Savaş: AKP'yi Fethullahçılar Yönlendiriyor
Vural Savaş: AKP'yi Fethullahçılar Yönlendiriyor
Yargıtay’ın onursal başsavcısı, AKP’nin Gülen cemaati tarafından yönlendirildiği iddia etti.
Yargıtay’ın onursal başsavcısı Vural Savaş’tan sert sözler.. Ulusalcı Sözcü gazetesinde yazı dizisi kaleme alan Savaş, AK Parti’nin Fethullah Gülen cemaati tarafından yönlendirildiği iddia etti.
Savaş şu ifadeleri kullandı:
“Dejenere edilmiş 'Derin Devlet’in bir başka ayağını Gülen ve Nurcular oluşturuyor. Onları ABD'nin desteklediği biliniyor. AKP'yi yönlendiren de ABD destekli Fethullah cemaati.. /.../ ABD, inançlara saygısından dolayı mı bu desteği veriyor? Elbette hayır. Derin Devlet’i dejenere etmesi, AKP’nin siyasi hayatımıza katılması ve iktidara getirilmesiyle oluşturuldu..”
Yargıtay’ın onursal başsavcısı, AKP’nin Gülen cemaati tarafından yönlendirildiği iddia etti.
Yargıtay’ın onursal başsavcısı Vural Savaş’tan sert sözler.. Ulusalcı Sözcü gazetesinde yazı dizisi kaleme alan Savaş, AK Parti’nin Fethullah Gülen cemaati tarafından yönlendirildiği iddia etti.
Savaş şu ifadeleri kullandı:
“Dejenere edilmiş 'Derin Devlet’in bir başka ayağını Gülen ve Nurcular oluşturuyor. Onları ABD'nin desteklediği biliniyor. AKP'yi yönlendiren de ABD destekli Fethullah cemaati.. /.../ ABD, inançlara saygısından dolayı mı bu desteği veriyor? Elbette hayır. Derin Devlet’i dejenere etmesi, AKP’nin siyasi hayatımıza katılması ve iktidara getirilmesiyle oluşturuldu..”
MISAFIR- Misafir
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz